Edat (İlgeç) Hakkında Bilinmesi Gereken Her Şey
Edat nedir, cümleye hangi anlamları katar?
Tek başlarına anlamları olmayan ancak cümlede kullanıldığında bir anlam, görev ve tür özelliği kazanan sözcüklerdir. Edatlar kullanıldıkları cümlelerde “eşitlik, özgüleme, amaç, birliktelik, araç vb.” değişik anlam ilgileri oluşturur.
“ile, gibi, göre, kadar, için, dolayı, ötürü, üzere, yalnız, sanki, sadece, ancak, doğru, -den beri vb…” sözcük ya da sözcük öbekleri başlıca edatlardır.
Tek başlarına anlamları yoktur, kullanıldıkları cümlelerde anlam kazanırlar.
Cümlede çıkarıldığında cümlenin anlamı değişir.
Edatların anlam ve kullanım özellikleri:
GİBİ
Kavramlar arasında “benzerlik ilgisi” kurar. Bu durumda ortak özellikte karşılaştırma yapar.
Örnek
Deniz gibidir gökyüzü.
Cümleye “yakışırlık” anlamı katar.
Örnek
Ona bir dost gibi sahip çıktı.
Benzerlik ilgisinden tümüyle sıyrılmadan “eşitlik ilgisi” kurar. Bu durumda “kadar” anlamı taşır.
Örnek:
Küçük Barış, ablası gibi çok başarılıydı.
-ce, -cesine, -si, -imsi, ekleri, gibinin yerini tutabilir.
Örnek
Arabayı delicesine sürüyor.
Arabayı “deli gibi” sürüyor
Yüklemlerden sonra kullanıldığında yüklem durumundaki eylemin gerçekleşme olasılığının bulunduğunu, gerçekleşmesinin yakın olduğunu anlatır.
Örnek
Yağmur artık kesilecek gibi.
Cümleye üstelik katar anlamı katar.
Örnek
Telefon ettiğimiz gibi, ayağına da gittik.
“Gibi” sözcüğü, bir adla birleşerek bir başka adı niteleyen sıfat öbeği kurar.
Örnek
Tilki gibi çocuk.
Karşılaştırma yaparak
Örnek
Ahmet de Hüseyin gibi çalışkandı.
“Gibi” sözcüğü, ek alınca ad olur.
Örnek
Ben ona insanca davrandım.
KADAR
Anlatıma “karşılaştırma, ölçü, benzerlik, yaklaşıklık” anlamları katar.
Örnek
Antalya, İzmir kadar turist geliyor. (karşılaştırma)
Ad çekim eki aldığında ad görevi üstlenir.
Örnek
Bu kadarına katlanamam!
“-e” ekini almış sözcüklerle öbekleşerek eylemin bitiş zamanını, yerini, sınırını, zamanını gösterir.
Örnek
Okula kadar gittim.
Kadar edatıyla kurulan öbekler, sıfat göreviyle de kullanılabilir.
Örnek
Kazık kadar adam, hala ona buna laf atar.
Bu kullanımda “dek” ilgeciyle anlamdaş olur.
Örnek
Sabaha kadar uyumadı.
(Sabaha “dek” uyumadı)
Benzerlik anlamı kattığında gibi edatının yerini tutar.
Örnek
Avuç içi kadar köyde yalnız yaşıyordu.
Yaklaşık anlamı verir.
Örnek
Yanında beş-on kadar asker vardır. (yaklaşık)
Kavramlar arasında “eşitlik ilgisi” kurar.
Örnek
Senin kadar ben de futboldan anlarım.
İÇİN
Yargılar arasında “neden, amaç, özgülük, karşılık” gibi ilgileri kurar.
Örnek
Yağmur yağdığı için kaza oldu. ( Neden – sonuç)
“e göre” anlamında “görelik” ilgisi kurar.
Örnek
Sizin için de doğru mu bize anlatılanlar.
Amaç ilgisi kurar.
Örnek
Sizi görmek için geldim.
Cümleye yemin anlamı katar.
Örnek
Başın için doğru söyle.
“Karşılık, değer” ilgisi kurar.
Örnek
Bu küçük taksi için bunca para verilir mi?
“Süre” ilgisi kurar.
Örnek
Birkaç gün için Ali’ye gitti arkadaşlarıyla.
Not
Üzere sözcüğü, amaç ilgisiyle için edatının yerini tutar.
Örnek
“Eve gitmek üzere” yola çıktım.
DOĞRU
“Doğru” sözcüğü edat olduğunda “-e” durum eki almış sözcüklerle öbekleşerek “yönelme ilgisi” kurar.
Örnek
Tepeye doğru ilerlediler.
Doğru sözcüğü kullandığı yerde farklı görevlerde bulunur.
Sıfat görevinde bulunurlar
Örnek
Doğru söz
(sıfat)
Çekim eki aldıklarında ad olurlar
Örnek
İki noktada bir doğru geçer.
(ad)
İLE
“Araç” ilgisi kurar. Yüklemin bildirdiği eylemin aracını gösterir.
Birliktelik ilgisi kurar.
Örnek
Arkadaşlarıyla eğleniyor.
Araç ilgisi kurar.
Örnek
Gür, kıvırcık, saçlarını altın toka ile tutturmuş.
Eş görevli sözcükleri ya da sözcük öbeklerini bağladığında “bağlaç” olur. Bağlaç olduğunda “ve” anlamı taşır.
Örnek
Bergama’yla Didim’e hayranım.
Kimi zaman “ile” bin yerini “-li” tutar.
Örnek
Sadet “parayla” alınmaz.
Not
“ile” gördüğümüz yere “ve” getirebiliyorsak “ile” bağlaç, getiremiyorsak edattır.
ANCAK
Bu sözcük edat olduğunda “yalnız” sözcüğü gibi “sadece, bir tek” anlamlarıyla “sınırlama ilgisi” kurar ve söze “özgülük” anlamı katar.
Not
“fakat, ama” anlamlarıyla kullandığında bağlaç olur.
Örnek
Aylarca, yıllarca çocuğunu aradı “ancak” bulamadı.
Not
“Ancak ve fakat” edatı öteki edatlardan farklı olarak kendilerinden sonraki sözcüklerle ilgi kurar.
Örnek:
Yalnız ben geldim.
YALNIZ
Bu sözcük ilgeç olduğunda “sadece, bir tek, ancak” anlamlarıyla “sınırlama ilgisi” kurar; cümleye “özgülük’ anlamı katar.
“yalnız” sözcüğü adı nitelerse sıfat olur.
Örnek
Yalnız bir öğrencidir, hep ders çalışır.
Yalnız isim yerine geçebilir.
Örnek
O hep yalnızdı.
Not
Bu sözcükler sadece bir tek anlamındaysa ilgeçtir.
EK GİBİ KULLANILAN EDATLAR
Mİ
Bu edata soru eki diyen kaynaklar da vardır.
Cümleye “soru” ilgisi katar.
Örnek
Akşam bize gelecek misin?
Koşul ilgisi kurar.
Örnek
Ödevlerini bitirdin mi tiyatroya gidebilirsin.
“Pekiştirme’ anlamlı ikileme kurar.
Örnek
Titiz mi titiz bir yazar.
Cümleye “zaman, koşul” anlamı katar.
Örnek
Akşam oldu mu kurulur çilingir sofrası
Neden sonuç ilişkisi kurar.
Örnek
Yalan söyledi mi sinirlerim bozulur.
DEĞİL
Ek-eylemle çekimlenmiş ad soylu sözcüklerin kurduğu cümleleri olumsuzlaştırılır.
Ben bir yazarım. (olumlu)
Ben bir yazar değilim. (olumsuz)
Mevsim bahardı. (olumlu)
Mevsim bahar değildi. (olumsuz)
Olumsuz yargılardan sonra kullanılırsa cümleyi olumlu yapar.
Örnek
Seni anlamıyor değilim.(anlıyorum)
Şu yazılar da ilginizi çekebilir
Sultan Veled Mevlana’nın Oğlu Olup Babası Gibi Büyük Bir Şairdir
Cengiz Dağcı Otobiyografik Roman Anlayışının En Büyük Ustası